Kafamdakinirvana

Kafamdakinirvana

21 Haziran 2014 Cumartesi

En sevdiğim koku, kitap kokusu!

Biliyorsunuz yaz demek tatil demek, derslere ara vermek demek bu yüzden bol bol okumak demek. Kitap incelemesinde karşınızda olacağım...

Çok yakında, inşallah!

Çok yakında sanatçı incelemesi, albüm incelemesi, diyetler, psikoloji, moda, makyaj, dedikodu, kültür sanat, photoshoplar ve daha bir sürü tutkularım hakkında incelemelerim olacak...

Performans incelemesi: Katy Perry 2009 İstanbul Konseri

Sahne performansı ortalama bir seviyede, kıyafeti sahnesi dünyada yaptığı showlarla kıyasla çok düşük kaldı. Kıyafetlerini havaalanın da unuttuğunu söyledi. Son derece kaprisli davranıp bizi 2 saat bekletti sırf paparaziler çekmesin diye. Kendisini çok yakından görme fırsatım oldu tam benim yanımdan sahneye çıktı güzel bir bayan. Sonuç itibariyle şarkıları güzel olan her zaman dinlediğim ve dinleyeceğim bir sanatçı...

Film Eleştirisi: Son Hava Bükücü (Avatar: The Last Airbender)

Son hava bükücü, bük tümü? Bu filme yorumuma başlarken What happened? demem ağır kaçmaz umarım. Yani ne oldu?  Filmi izlerken çok şeyler bekliyorsun umutla değişik sürükleyici. Replikler iyi derken ama olmuyor yani replikler bile bu filmi kurtaramıyor.Filmi kavramak zamanımı almadı değil. Tam ısınmaya başlamışken boşlukları doldurma çabasına giriyorsunuz fakat, doldurulmayan bir boşluk var. Siz heyecan isterken macera isterken ummadığım bir filmle karşılaştım. Avatar The last airbender: Son hava bükücü Animasyondan gelen bir yapım olarak biliyoruz. Çocukluğumuzda izlediğimiz Nickelodeon da yayınlanan günümüz çocukların izlediği bir animasyon. Açıkçası ben hiç izlemedim, çizgi diziyi. Ama bu filmden daha iyi olduğu muhakkak. Filmde olan çok şey varsa ben hiçbirini göremedim. Tempoyu yükseltebilecek tek bir sahne varsa da onuda sona saklamışlar ve filmi bitirmişler. Yani son hava bükücü, bükemedi umarım seri olmaz...

Film Eleştirisi: Ahlaksız Teklif (Indecent Proposal)

Ahlaksız Teklif(İncecent proposal) Para, para, para Bir evli çift sıradan giden hayatlarında bir değişiklik yaşar bir adamla tanışırlar. Adam genç kadından etkilenir ve onunla bir gece geçirmek için 1 milyon dolar teklif eder.Bu ahlaksız teklifle yanıtları ve insanın para için neler yapabileceğini gösteriyor. Gerçekten son dece ilginç bir yapım. Paranın hırsın peşinden gidersen onun seni nereye götüreceğini gösteriyor boşu boşuna parçalanan hayatlar. Başrollerini  Demi Moore, Woody Harrelson gibi isimler paylaşıyor verdiği ders ise görülmeye değer... 4.3

Film Eleştirisi: Keşke 30 Olsam (13 Going On 30)

Nasıl anlatabilirim bu filmi bilemiyorum. Hayatımın filmi diyebilirim. Hayatımı değiştiren tek film. Bu filmi izleyince ne istediğimi daha iyi anladım hayatımı değiştirdi. Muhteşemdi, harika bir film. Anlatılmaz, bu film değil benim her şeyim hayatım. Lütfen izleyin ve yaşayın inanıyorum beni anlayacaksınız. Bu filmi sakın çocuk filmi veya anlamsız olarak görmeyin. Bu film o kadar anlamlı ki fakat Türkçe koydukları isim saçma orijinali 13'ten 30'a devam etmek. Bana sorarsanız hayata devam etmek demek. Seni seviyorum benim şehrim sizi seviyorum hayallerim izleyin hayalinize kavuşun. Büyülü bir yapım hayatın ta kendisini anlatıyor. Zaten Jennifer Garner’ı da bu filmde sevdim olağan üstü bir film hayatınızda izleye bileceğini en iyi film, en güzel, en başarılı. İzleyin çok çok, çok memnun kalacaksınız kesinlikle mükemmel, bir yapım tabii ki filmden anlayana. Her zaman yazmışımdır, her zamanda yazarım en sevdiğim film tek geçerim. Her zaman diğer filmlerden ayrılacak bir filmdir. Kimseyi bilmem ama bence böyle. İzleyin ve hayallere doyun. 13 Going on 30 ilk çıktığında onu Tom Hanks’ in Big' ine benzetmişler sıradan bir çocuk komedisi diye, fakat film 2. sıraya yerleşmiş ve bu da Jennifer Garner için büyük bir başarı olmuş. Tartışmasız en sevdiğim film, zaten başka hangi film beni Columbia Pictures gördüğüm an heyecanlandırır. Keşke 30 olsam a çok şey borçluyum. 2 kere üst üstte izliyordum bu filmi. Tanrım! Biliyorum tam bir deli gibi. Ama şunu söylerim izlediğim hiçbir dakika, saatten pişman değilim ve dedim ki vay be iyi ki izlemişim dedim…

Oyuncu incelemesi: Natalie Portman

Natalie Portman deyince akla oyunculuk gelir. Sadece \'oyunculuk\'. Hayatımıza böylesine giren bir kadını artık fark etmeliyiz dedi ve Black Swan\'i (Siyah kuğu) çekti. Böylelikle oyunculuğunu tüm dünyaya kanıtladı. Bu seneki oscarda (2011) kesinlikle favorimdi. Her şeyden çok zaten performansının da farkında olarak  filmografisine verilmesi gerekiyordu. Sonunda hak eden kazandı ve Natalie portman oscarı kucakladı. Peki bu bildiğimiz kadın, rollerin altından kalkıcak yetenekte ve güzellikte. Umarım fark etmek yıllarımızı almamıştır, e benimde almadı. Closer,V for vendetta,Paris Je\'aime, My blueberry nights,Mr. Magorium\'s Wonder Emporium, uzar gider benim için en önemlisi ise "The other boleyn girl" (Boleyn kızı) Bu filmde beni büyülemişti. Filmde hatırımda kalan sahneler genelde Natalie\'nin performansıydı. Son olarak performansta doruk noktası olan filmden söz etmiyorum bile, Black Swan.  Tarif edilemez bir yetenek üzerine oynanılacak film. Ben filmi değil performansı görmek istiyorum demek için birebir. İyi ki varsın Natalie sensiz bir sinema varsın olmasın...



Oyuncu İncelemesi: Beyonce Knowles

Beyonce hakkında ne söylenebilir ki çok severim onu ben çok bana çok kötü bir huy kazandırdı ondan başka kimseyi dinleyemiyorum ingilizce şarkılarda hep onun o sesini arıyorum ve görüyorum ki kimse onun gibi değil... Gelelim oyunculuğunda kendisi müthiş bir solisttir divadır benim kalbimde öyledir lakin filmlerinde de iyidir ama, ama müzikal filmlerinden oynasın lütfen diğer filmlerde replikleri söylerken şarkı söylüyormuş gibi söylüyor hele şarkı söylerken bir boyun kırma hareketi yok mu işte onu filmlerinde çok yapıyor. özellikle bunu obsesed gördüm. Her zaman yaptığı işleriyle bir numara tartışmasız divamız Sahnede Sasha bizim Beyonce Gisella Knowlesımız...

Oyuncu incelemesi: Kristin Chenoweth

Emmy ödüllü oyuncumuz oynadığı diziyle sevmişimdir diğer başrol oyuncusunu bile o müthiş performansıyla benim gözümde alt etmiştir gerçekten çok iyi bir oyuncu dikkatli bakıldığında çok da güzel dahada başarılı olmasını onu daha sık görmeyi umuyorum...

Oyuncu incelemesi: Philip Seymour Hoffman

Philip Seymour Hoffman

Philip Seymour Hoffman

Çok mükemmel bir oyuncuydu, her rolün adamıydı yan rolde oynasa bile başroldeymiş gibi bir keyif verirdi size. Çok erken gitti. Gandolfini'ye de çok üzülmüştüm ama o eceliyle öldü bu uyuşturucu kurbanı oldu...


.


















Kitap İncelemesi: İvan İlviç'in ölümü - Tolstoy

Ölüm ve yaşam arasında kalan bir adamın hikayesi. Ivan ilviç ölmek üzereydi ama aslında gerçekten yaşamış mıydı? İnsanın ölümle ilişkisinin kısa bir özeti. Mükemmel bir kitap... 

Kitap incelemesi: Seda Akgül - Kişilik mi Dişilik mi?

Kadın erkek arasındaki ayrımı, hepimizin bildiği klasik farklılıkları bu konunun uzmanı değil ama yılların tecrübesiyle bir uzman gibi yazmış.

Beni gör, beni sev, bana ulaş

Tekrar merhabalar efendim, karınca kararınca ufaktan ufaktan yazılarıma başlamış bulunuyorum... Beni daha yakından takip etmek için bir kaç sosyal medya adresimi yazacağım...

En çok aktif olduğum yer İnstagram:Sosmividarana

Twitter:Sosmividarana

Her türlü duygu düşünce ve eleştiriye açığım. Zaten beni İnstagram'dan takip edenler bu huyumu bilir. Yanımda olduğunuzu hissetmek bile güzel...

Diyet yapıyorum ama sıkı değil, diyetimi seviyorum ama çok değil

Billiyorsunuz ki kış gelince iştahımız pek bir artıyor, spor yapma imkanımız çok azalıyor. Ben de elimde olmayan sebeplerden ötürü diyetimi devam ettiremedim. Ama bu yaz bomba gibi geri dönüyoruz, hem yazılarımla hem diyetimle. Eeee ne diyelim yazın bir başka oluyor...

Okula gidelim, bir kitap alalım!

Blogumla aylardır ilgilenemedim, bunun sebebi okula başlamış olmam. Evet,  açık öğretime gidiyorum, üç ayda bir kaç sınıf atladım, böylelikle blog yazarınızı tebrik edebilirsiniz...