Kafamdakinirvana

Kafamdakinirvana

8 Şubat 2019 Cuma

91. OSCAR TAHMİNLERİ II. KISIM

EN İYİ ANİMASYON

Kim kazanır? 

Spiderman into the spider verse ilk başlarda çizgi romanların sayfalarını olduğu gibi ekrana koymak olsa gerek demiştim, açıkçası izlemedim ama herkesin gözdesi şuaralar.

Kim Kazanmalı?

Isle of Dogs bu film zaten niye hep animasyon kategorisinde? Bu filmin hakkı en iyi film kategorisinde olmak, sınırları aşacak bir film. Ben bu filmi animasyon olarak ele alamam, büyüklere hitap eden, içinde binlerce öz bulunan bir film. Personamıza kadar işleyen bir filmdi. Bir filmden daha ne istenir? Akademinin kurallarına gelince, Roma'yı hem en iyi film hem de Yabancı Film dalında aday yapmışlar abesle iştigal! Dip not: Wes Anderson'ın Budapest hotelinden bile daha iyi olan bir işini, prodüksiyon tasarımından hallice diye görmezden mi gelmek lazım?



EN İYİ BELGESEL

Kim kazanır?

RGB

Kim Kazanmalı?

---------------



EN İYİ YABANCI FİLM

Kim kazanır?

Roma Ne me lazım en iyi film dalından şöylece ters dönse bile bu kategoride şaşmaz. Al tamam al sus senin olsun. Her sosyal mecrada haşladığım Cuaron.

Kim Kazanmalı? 

Capernaum bizi film ekiminde ne ağlattı, ne ağlattı. Kırdı geçirdi. Bu kadar duygusallığa yüreğe oynayan bir film hem de iyi bir yönetmen varken hakkıdır.





KISA ANİMASYON

Kim kazanır? BAO

Kim Kazanmalı?-------





KISA BELGESEL

Kim kazanır?

Black sheep

Kim Kazanmalı?-----------



EN İYİ KISA FİLM



Kim kazanır?

Marguerite

Kim Kazanmalı?-------------



EN İYİ AKTİRİST

Kim kazanır? Gleen Close 
Akademi ona bu ödülü tüm zamanlar için veriliyor olacak, aklımda kalan bir kaç Gleen Close performansı için neden olmasın? (The Wife performansını tenzih ederim. Orada o kadar iyi değildi.)

Kim Kazanmalı? Olivia Colman 
Tartışmasız bu yılın en iyi kadın oyuncu performansı kendisinin. Doğal ve bir o kadar akılda kalıcı oyunculuk sunuyor. Adaylar içinde gözle görülebilir farklılığı mevcut.


EN İYİ AKTÖR



Kim kazanır? 

Christian Bale  malum akademi makyajlı, süslü  püslü oyunculukları seviyor Bale onların tam ağızlarına layık. İsteyipte bulamadıkları, tatmin olmak için sırada bekledikleri, müjde akademi.

Kim Kazanmalı?

Rami Malek bu yıl bu kategoride o kadar çok film izledim, herkesi o kadar çok karşılaştırdım ki ama onun gibisi yok. Rahmetli Mercury'yi gayet başarılı, sahnede oldukça iyi bir solist ve sanatçıydı. Lens takmadan, ufak tefek detayları görsellik olarak koymadan bile muazzam derecede bir performans görüyoruz bu öyle bir performans ki, sahnedeki halleri bizi büyülüyor bir yerden sonra konser gibi izliyorsunuz, kendinizi kaptırıyorsunuz coşkusuna hayran bir şekilde bakakalıyorsunuz. Oyunculuk coşkusu böyle bir şey işte....



YARDIMCI AKTİRİST

Kim kazanır?

Regina King

Senelerdir yer aldığı ufak tefek rollerde bile ne kadar iyi oyuncu olduğunu gösteren gerçek bir oyuncu, Oscarı herkesten çok daha fazla hak ediyor.
Kim kazanmalı?
Regina King olmalı yukarıda saydığım nedenlerden ötürü ayrıca Emma Stone hariç bu adaylıkta da iddialı isimler yok. (Ah Mccarthy beni affet!) Diyeceksiniz ki o zaman niye Emma Stone'a vermedin? Emma Stone 21. yüzyılın en iyi oyuncusudur benim gözümde, hollywood'a fazla olan bir yetenek, büyüleyici,akıcı,gerçekçi,100'de 100ünü vaat eden biri ama bu kategoride Oscarı almamış birine tattırmak istedim. Hepsi bu...



YARDIMCI AKTÖR

Kim kazanır?

Mahershala Ali  nedir bu akademinin Mahershale Ali aşkı nedir? Alalım birine, evlenip mutlu olsunlar, aksi olsa bu adam bu kadar kısa süreyle oscar alacak kadar muazzam bir oyuncu değil ki! Tamam kötü demiyorum ama nedir bu akademinin aynı insanlara takıntısı? Bu jüri değişmedi mi? Bir sebep varsa bana da gösterin.

Kim Kazanmalı? Adam Driver sezonun başından beri favorimdi. Blackkklansman'ı tek canlı kılan öge, onu gerçekçi yapan tek şey oydu. Öyle inanılmaz ve sürükleyici ki şaşkınlıkla izlemiyorsunuz. Çok sıradan bir şey gibi izliyorsunuz. İşte oyunculuk budur. Önemsiz bir şeyi gerçekçi kılmak. 



EN İYİ YÖNETMEN

Kim kazanır? 

Alfonso Cuaron başka bir alternatifimiz yok, adam yönetmiş, kendi anılarından derlemiş, yetmemiş görüntü yönetmenliğini bile yapmış. Yememiş yedirmiş, içmemiş içirmiş, elleri mecbur bir oscar verecekler.

Kim Kazanmalı?

Yorgos Lanthimos bu adamın seçkilerini bile izlemek şahane. Hollywood'dan öncesi sonrası harikule (tabi öncesi daha bir harikulade) insana yönetmenliğin ne demek olduğunu öğretiyor. O pencereden bakmanın, etrafındakileri daha iyi algılamanın verdiği keyifle baş başa bırakıyor. Olayları suptiminal olarak ele alması, kapalı bir şekilde değerlindirmesi, sistemsel, politik, çevre ve toplum normları ve baskısını gözler önüne sererken bile bunu kendine has bir tavırla yapıyor. Sunmuyor bizlere lütfediyor, Bir kol boyunca yolu alırken bile o yoldan geçerken bin yıllık maziye göz atabiliyor yada bu günümüze değinebiliyor, sıradan bulduğumuz iğreti şeyleri tüm çıplalığıyla serip tokat üstüne tokat indiriyor. Bunları kendine has tarzıyla yapıyor. Lanthimos'un neden bu kadar hak ettiğini anlata bildim mi? Kendisi bir 21. yüzyılın sinema dehası.





EN İYİ FİLM

Kim kazanır?

ROMA kendisi çok beklendi, çok sevildi övgü üstüne övgü yağdırıldı, sadece bu yılın değil geçtiğimiz yıllarında sinema olayı olarak görülüyor. O kişiler diyorlar ki, Cuaron'un anılarını tek tek anlatması gibi. Benim için bu film yönetmenin kendi için çektiği bir film. O kadar kişisel bir film ki o kadar kişisel görüşe maruz kaldım ki bir an bu filmin bizler için olduğunu hissetmedim bile. Evet filmde farklılık mevcut ama bu filmdeki farklılık sizi sarmak yerine yönetmenin yarattığı kişisel arzu dünyasına dalmak için bir delik arıyorsunuz, onun arzu dünyasında bir yerde duramıyorsunuz.  Herkesin yapmakta zorlandığı bir hareketi, filmin baş karakteri Chole hiç zorlanmadan yapması kadar kişisel, bu kadar üst bir kadınlık anlayışı fakat sunuş biçimi kişisel dünyasında sınırlı kalıyor. Filme ikinci kez şans verdiğimde kendine has üslubuyla bir dünya sunmasını benimsiyorum. Bunun dışında müthiş bir sinema olayı mıdır?  Kısır sezonda ka, ka, kakalin; kakalayın bu filmi. 

Kim Kazanmalı? The Favourite
Bu film Roma'dan daha mı güzel, kat kat üstün mü derseniz; cevabım, hayır olacak.  Roma özgünlük olarak biraz daha önce fakat The favourite daha kişisel olmayan yerde duruyor. Roma'yı anlamak için iki kez izlemem gerekti, ilkinde dayanamadım,ikincisinde kişisel dilini az çok kavrayabildim. The Favourite'ın kişisel bir dili yok. Tam tersine her zaman bildiğimiz sıradan bir hikaye. Sıradan bir senaryo, hatta Lanthimos o kadar kişisel bir tercih yapmamış. Bunu bir yana bırakın her zaman kendinden koyduğu tarzını ortaya koyamamış bile. Müzikler, bir kaç sahne, yarım ay şeklinde ekran alma bunlar harikulade. Bu filmin midemizi bulandıracak kadar eleştirisel, akla mantığa sığmayacak ironileri nerede?  Bu yıl bu ödül kime giderse gitsin, bir şahesere gitmeyeceği kesin...
Bu yılda bu küçük heykelciliği geride bıraktık, istikamet 2020

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder