Kafamdakinirvana

Kafamdakinirvana

12 Ocak 2015 Pazartesi

Sils Maria Ve Perde (The Clouds Of Sils Maria) Eleştiri

Sils Maria Ve Perde (The clouds of Sils Maria )
Bir dağdan çok daha fazla bazen  Sils Maria  olmak

Ünlü oyuncu   Maria (Juliette Binoche) orta yaşlarında bir oyuncudur, ona gelen yeni senaryo teklifiyle bir anda hayatı altüst olur. Senaryonun aslı şudur; egoist bir iş kadının orta yaşlarında bunalımında yanındaki asistanına tutularak kendini uçurumun kıyısında bulur. Aktris Maria Kendisiyle bir çok yönünde garip bir ayna tutan bu senaryoya kendini adayamıyordu...


Yönetmen Olivier Assayas'in metini çok duydum lakin filmin ilk dakikasında sanat filmi kokmaya başlamıştı. Görüntüler oldukça iyi, iyiyi hissetiren kareleri vardı.  Yönetmen  popüleriteyle oyunculuğu birbirlerine yedirmiş.  Cast seçiminde de bunları görebiliyoruz, Juliette Binoche'ın performans düzeyinde tavan yaptığı sahnelerde Stewart durumu yavaşlatıyor. Binoche'un yakın planları, Kristen Stewart'ın sesli ve sessiz senkronlarının muazzam oluşu gayet ortada...

Maria(Binoche)'nın ruh halini gözlemlemiş olursak orta yaş krizinde olan her yerde asistanıyla (Stewart) birlikte olan, çoğu zamanını onla geçiren, dibe vurmanın korkusuyla yaşayan sıradan hollywood aktrisi.  Bir gün ona bir senaryoyla gelinir bu senaryo Maria'nın yıllar önce canlandırdığı patronu Helena’yı intihara sürükleyen genç  Sigrid rolüdür. Maria yıllar önce Sigrid rolünü oldukça iyi benimsemiş ve sahnelemiştir ancak şimdi ona teklif edilen rol Helena'dır.  Batıl inaçları kuvvetli olan Maria Helena rolünü üstlenen oyuncunun filmden hemen sonra ölmesi, ya da bir anda dibe vurma dürtüsü ona yaptığı işinde engel olur.
İçiçe geçmiş benzer öyküler...  Filmde Maria'nın duyguları ona teklif edilen senaryo birlikte çalışacağı yeni yetme oyuncunun basın önündeki görüntüsünden tutunda bir çok hayat öyküsü iç içe geçmiş durumda... Belki birbirlerine çok yakınlar ama bir o kadarda uzaklar hepsi aslında bizim gördüğümüz beyazperde'nin arkasında olan şeyler...

Filmin %90'ında Maria ve asistanının diyaloglarını izliyoruz. Bize bu diyaloglar inanılmaz bir etki veriyor ve ipuçlarıyla süslüyor. Maria'nın senaryo'ya bir türlü hakim olmaması yıllar önce genç ve güzel Singrid'ın hırslarını kolayca anlayıp Helenanın ümitsiz aşkını bir türlü anlayamaması; bütün bunların nedeni ruhu 20 yaşında olan ve dibe vurmaktan korkan asla içinden büyüyemeyen ve yaşlılığı kabullenemeyen bir akris olmasımı yoksa karşısındaki genç oyuncunun çalkantılı hayatının karşısında kendini ortada kalmış bir aciz gibi hissetmesi mi? Yada elindeki senaryoyla kendi hayatının garip bir aynası olduğu için mi? Ucu son derece açık bir senaryo...
 Benim fikrimi sorarsanız bir aktris'in duygusal çöküntülerinin yanı sıra yalnızlığını, birine gerçekten bağlanmanın ve onu kaybetme korkusuyla yaşamanın kaygılarını gözlemledim... Juliette  Binoche tüm bu duygu çalkantılarının fazlasıyla hakkını verdi ve tabiri caizse burun kemiklerimizi sızlattı...
Performanslara değerlendirirsek filmin 2 kadın başrolü olduğunu düşünürsek İlk olarak Juliette Binoche'u ele almak lazım... Daha fragmanda ne kadar iyi bir iş çıkardığını fark ettim ama izlemeden bir şey söylemek doğru olmazdı. İzledikten sonra kat, kat daha iyi bir performansı olduğunu fark ettim. Kendsine inanılmaz bir hayranlık duyuyorum... Filmin bir diğer başrol oyuncusu Kristen Stewart her zamanki düz oyunculuğunun bir tık ötesine geçememiş ama onun verdiği enerji, karaktere kattığı hakimiyet yeter... Subjektif olmak gerekirse Stewart'ı gerçekten çok severim bu sevgimi filmde bir avantaj olarak kullanıp Maria'nın duygularını daha iyi kavrayıp analiz etme fırsatı buldum.

Her yaşın ayrı bir güzelliği var derler, her yaşın ayrı bir kibiri var, önemli olan ipleri elden bırakmamak ve egoizmin altında ezilmemektir... Ve tabi ki yalnızlık her ülkede, Sils Maria dağlarının tepesinde bile hissedilen bir şeydir...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder