Danimarkalı Kız (The Danish Girl)
1920 yılında evli Danimarkalı ünlü ressam Einar Wegener, bir gün kadın gibi giyinip kendisi gibi ressam olan karısına poz verir. O günden itibaren önceden içinde var olan kadınsı duyguları uyanacaktır. Tarihin ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı gerçekleştirmek ister...
Filmin başında gayet normal bir adamın karısıyla olan
ilişkilerini izliyoruz, fakat ne zaman ki karısı onun resimlerini yapmak istiyor
ve Wegener kadın giysileri giyiyor herşey çok farklı gelişiyor. Einar kendini
kadın gibi görmeye ve kadın gibi hissetmeye başlar / yada saklı kalan duygular
gün yüzüne çıkar.( Bu kısım bize yeterince yansıtılamamış. )
Mükemmel bir akıcılığa sahip bu filmde heyecan durmuyor. Hem
biyografik olması hemde insana merak uyandırması , iyi sahnelere sahip olması
dolayısıyla sezonda beni heyecanlandıran filmlerden biri.
Ünlü ressam Tarihin ilk cinsiyet değiştirme ameliyatına
karar veriyor. Kendini kadın gibi hissediyor. O kadar ilginç ki karakter,
kendini bulamıyor. Sanki iki aklını kaybetmiş gibi hissediyor çünkü iki
karakter arasında kalıyor. O aslında Einar
mıdır Yoksa Lily midir?
Bu kadar sancalı bir dönemden geçmesinin bir diğer sebebi
ise, eşcinselliğin uzun yıllara dayanan bir hikayesi olduğunu biliyoruz fakat
Transeksüellik o yıllarda yaygın değildi. O yüzden bu bocalaması uzun sürüyor.
Filmde dikkat geçen bir diğer unsur ise, karısının Einar'a
olan aşkı... Her konuda ona büyük bir şefkatle yaklaşarak yanında oluyor.
Birazda kostümlerden bahsetmek istiyorum. Filmde kostümleri
çok beğendiğim, tasarımlar harika.
Bana kalırsa eğer ilk kez transeksüellik anlatılıyorsa bunu
oldukça dikkatli bir şekilde yapmalılardı. Karakterin küçüklüğünden itibaren
ruh halini görebilseydik çok daha iyi olurdu.
Düşünüyorum ki, bu tarz duygular birden bire çıkmaz.
Yorumlaması çok farklı bir boyuta geçti, toplum baskısı vb.
olaylardan ötürü duygularını geri plana itmiş belki de bunu sırf bu sebeple 3. bir gözden yorumlamayı seçmişler. Film her ne
kadar hetero bakış açısıyla çekilmiş olsa da, Einar'ın duyguları evlendikten sonra belirdiği için bence bu çok
normal.
İlk operasyon gerçirme olayı, ilk kez ruhen ve bedenen
değişme olunca daha karakter analizin
sağlam yapılması gerekir diye düşündüm.. Çocukluktan ergenliğe kadar
incelenseydi , çok daha doyurucu olabilir. Filmin bazı acıkları vardı, bunu da
Redmayne kapattı. Tükürdüğümü yalattı. Mükemmel bir oyuncu oldu. Bizi
inandırdı. Film beklediğimden çok daha iyiydi. Akademinin görmezden gelmesine
bir anlam veremiyorum. Bilirsiniz biz ne filmler gördük...
Son söz The Danish girl bu sezon izlediğim en iyi
yapımlardan biriydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder