Yıldız Haritası (Maps To The Stars)
Hırslı Olma Azimli Ol, Ünlü Ol Ama Hollywood’a Gitme
Hollywood’da gözden düşmüş bir aktris ve hollywood’ın içinde
barındıran tüm insanların arasında geçen sanat dolu bir film…
Bu yıl en merakla beklediğim filmlerindendir, bu sebeple geçtiğimiz IKSV film ekimin’de bu
filmi gördüm. Hem David Cronenberg’in daha akıcı bir Hollywood taşlaması olması
hem de içinde bulunan performanslardan ötürü film benim için bir adım öndeydi…
Filmin yıldızı başlı başına götüren o müthiş isim Julianne
Moore,
Kendisinin karakteri hollywood’da gözden düşmüş bir
oyuncudur, öncelerde gayet popülerken gelen projeler gün geçtikçe azalır. Bunun
yanı sıra oyuncumuzun travma tik çocukluğu ve annesinin hayaleti peşini
bırakmayacaktır… Bu senenin bana göre en iyi bayan performansıdır zira Cannes
film festivali en iyi kadın oyuncu ödülünü vererek bunu taçlandırdı… Duygu
çalkantıları, paranın ve gücün getirdiği kibiri, merhametsizliği bize sunduğu
fevkalade oyunculukta buluyoruz… Takdire şayan bu güzel performans filmin en
parlak pırlantası…
Filmin bir diğer iyi yanı ise; Tek bir yönde değil,
Hollywood’da var olan kenarından köşesinden bile uğrayan bir sürü karaktere
ışık tutması. Yani müthiş ünlü
oyuncuların yaşadığı tüm duygular. Onların
dejenere olan yaşam tarzlarını bize ne kadar uzak olduğunu her seferinden
vurgulamışlar. Genel olarak sanatçıların düşüncelerinin bizden tam anlamıyla
farklı olması ve asla onlar gibi düşünemeyeceğimiz fikrini içinde hissettiriyor.
Bunlardan bir kaçı ise; ensest ve çarpık ilişkileri, son derece kopuk aile
bağları, paranın ve şöhretin getirdiği kibir duygusu, delirmeye her dakika
yaklaşmaları, merhamet ve vidan gibi duygulardan uzaklaşıp insanoğlunun
sınırlarını zorlamaları ve daha fazlasını inanılmaz sürükleyici bir şekilde
gözler önüne sermişler…
Film tüm bunları anlatırken David Cronenberg’e özgü
repliklerini koruyor ama bu sefer bir farklı, daha güzel dramatizem içinde bir
parça gizemle bunları yapıyor ve doyurucu bir senaryoyla bunları yapıyor…
Sonuna doğru olayların sürpriz bir şekilde ilerlemesini ve insanı sarmalamasını
çok beğendim.
John Cusack’ın performansını beğendim ama sanki onun eski
performanslarını aratır gibiydi. Belki de bunu birkaç cerrahi operasyon
yapmıştır kim bilir?
Mia Wasikowska ise üstüne düşeni yerine getirmiş ama hala
iyi bir oyuncu sayılmaz…
Gel gelelim Robert Pattinson’a; o filmin bir nevi kahramanı
ve popüler yönü aslında bakarsanız en güzel
tadı, lezzeti… O Sadece 5 senkronu
olmasına rağmen gönülleri çalmayı başaran bir oyuncu. Filmin ilk sahnesinin
onunla başlamasından bile anlayabilirsiniz ne ala bir elmas olduğunu…
Bu yılın en çok izlenmesi gereken filmlerinden biri olduğunu
düşünüyorum filmin tek kötü yanı ağır bir Hollywood taşlaması olması ama bana
sorarsanız bu yönü filmi sadece daha cesur kılıyor…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder