Sils Maria Ve Perde (The clouds of Sils
Maria )
Bir dağdan çok daha fazla bazen Sils Maria
olmak
Ünlü oyuncu Maria
(Juliette Binoche) orta yaşlarında bir oyuncudur, ona gelen yeni senaryo
teklifiyle bir anda hayatı altüst olur. Senaryonun aslı şudur; egoist bir iş
kadının orta yaşlarında bunalımında yanındaki asistanına tutularak kendini
uçurumun kıyısında bulur. Aktris Maria Kendisiyle bir çok yönünde garip bir
ayna tutan bu senaryoya kendini adayamıyordu...
Yönetmen Olivier Assayas'in metini çok
duydum lakin filmin ilk dakikasında sanat filmi kokmaya başlamıştı. Görüntüler
oldukça iyi, iyiyi hissetiren kareleri vardı.
Yönetmen popüleriteyle oyunculuğu
birbirlerine yedirmiş. Cast seçiminde de
bunları görebiliyoruz, Juliette Binoche'ın performans düzeyinde tavan yaptığı
sahnelerde Stewart durumu yavaşlatıyor. Binoche'un yakın planları, Kristen
Stewart'ın sesli ve sessiz senkronlarının muazzam oluşu gayet ortada...
Maria(Binoche)'nın ruh halini gözlemlemiş
olursak orta yaş krizinde olan her yerde asistanıyla (Stewart) birlikte olan,
çoğu zamanını onla geçiren, dibe vurmanın korkusuyla yaşayan sıradan hollywood
aktrisi. Bir gün ona bir senaryoyla gelinir
bu senaryo Maria'nın yıllar önce canlandırdığı patronu Helena’yı intihara
sürükleyen genç Sigrid rolüdür. Maria
yıllar önce Sigrid rolünü oldukça iyi benimsemiş ve sahnelemiştir ancak şimdi
ona teklif edilen rol Helena'dır. Batıl
inaçları kuvvetli olan Maria Helena rolünü üstlenen oyuncunun filmden hemen
sonra ölmesi, ya da bir anda dibe vurma dürtüsü ona yaptığı işinde engel olur.
İçiçe geçmiş benzer öyküler... Filmde Maria'nın duyguları ona teklif edilen
senaryo birlikte çalışacağı yeni yetme oyuncunun basın önündeki görüntüsünden
tutunda bir çok hayat öyküsü iç içe geçmiş durumda... Belki birbirlerine çok
yakınlar ama bir o kadarda uzaklar hepsi aslında bizim gördüğümüz
beyazperde'nin arkasında olan şeyler...
Filmin %90'ında Maria ve asistanının
diyaloglarını izliyoruz. Bize bu diyaloglar inanılmaz bir etki veriyor ve
ipuçlarıyla süslüyor. Maria'nın senaryo'ya bir türlü hakim olmaması yıllar önce
genç ve güzel Singrid'ın hırslarını kolayca anlayıp Helenanın ümitsiz aşkını
bir türlü anlayamaması; bütün bunların nedeni ruhu 20 yaşında olan ve dibe
vurmaktan korkan asla içinden büyüyemeyen ve yaşlılığı kabullenemeyen bir akris
olmasımı yoksa karşısındaki genç oyuncunun çalkantılı hayatının karşısında
kendini ortada kalmış bir aciz gibi hissetmesi mi? Yada elindeki senaryoyla
kendi hayatının garip bir aynası olduğu için mi? Ucu son derece açık bir
senaryo...
Benim fikrimi sorarsanız bir aktris'in
duygusal çöküntülerinin yanı sıra yalnızlığını, birine gerçekten bağlanmanın ve
onu kaybetme korkusuyla yaşamanın kaygılarını gözlemledim... Juliette Binoche tüm bu duygu çalkantılarının
fazlasıyla hakkını verdi ve tabiri caizse burun kemiklerimizi sızlattı...
Performanslara değerlendirirsek filmin 2
kadın başrolü olduğunu düşünürsek İlk olarak Juliette Binoche'u ele almak
lazım... Daha fragmanda ne kadar iyi bir iş çıkardığını fark ettim ama
izlemeden bir şey söylemek doğru olmazdı. İzledikten sonra kat, kat daha iyi
bir performansı olduğunu fark ettim. Kendsine inanılmaz bir hayranlık
duyuyorum... Filmin bir diğer başrol oyuncusu Kristen Stewart her zamanki düz
oyunculuğunun bir tık ötesine geçememiş ama onun verdiği enerji, karaktere
kattığı hakimiyet yeter... Subjektif olmak gerekirse Stewart'ı gerçekten çok
severim bu sevgimi filmde bir avantaj olarak kullanıp Maria'nın duygularını
daha iyi kavrayıp analiz etme fırsatı buldum.
Her yaşın ayrı bir güzelliği var derler,
her yaşın ayrı bir kibiri var, önemli olan ipleri elden bırakmamak ve egoizmin
altında ezilmemektir... Ve tabi ki yalnızlık her ülkede, Sils Maria dağlarının
tepesinde bile hissedilen bir şeydir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder